38.DÖNEM 1.BÖLGELERARASI TOPLANTI KONUŞMASI

SAYIN MİLLETVEKİLİM,DEĞERLİ GENEL BAŞKAN VE MERKEZ HEYETİ ÜYELERİM,SAYIN HAYSİYET DİVANI VE DENETLEME KURULU ÜYELERİM,DEĞERLİ ODA BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİ,SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIM;

54.BÖLGE BURDUR ECZACI ODASI ADINA SİZLERİ SAYGI VE SEVGİYLE SELAMLIYORUM.

ANTALYA ECZACI ODASININ DEĞERLİ BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİNE KONUKSEVERLİKLERİNDEN ÖTÜRÜ ODAM VE KENDİ ADIMA TEŞEKKÜR EDİYORUM.

60 yıla yakındır yürürlükte olan, 17 Mayıs 2012 tarihinde T.B.M.M. genel kurulunda yenilenerek kabul edilen meslek yasamızın hepimize hayırlı olmasını diliyorum.

Yıllardır uğraş sarf edilen bu yasanın kabulünde emeği geçen başta Sağlık Bakanı Sayın Recep AKDAĞ olmak üzere; müsteşarlara, tüm parti milletvekillerimize, bürokratlara ve merkez heyetimiz ile birlikte 6197 sayılı meslek yasası komisyonunda görev alan meslektaşlarıma odam ve kendim adına teşekkür ederim.

Yasanın etkilerini önümüzdeki beş yıldan itibaren daha net olarak göreceğiz.Yeni yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren mesleğimizdeki etkilerini izninizle irdelemek istiyorum.

3500 kişiye bir eczane düşecek şekilde eczane açılmasının sınırlandırılması son derece önemli ve zorunluydu, zira hizmetin ve ulaşımın kolay olduğu ve de ticari boyutta rantın yüksek olduğu yerleşim birimlerinde aşırı bir yığılma ve eczane enflasyonu yaşanmakta ve böyle bir kısıtlama getirilmemesi halinde daha da içinde çıkılmaz bir hale gelecekti. Bu yasa ile birlikte eczacılık hizmeti perifere yayılabilecek, vatandaşa yerinde hizmet alabilme kolaylığı sağlanacaktır.

Yeni mezun eczacının, eczane açmadan önce bir yıl yardımcı eczacı olarak çalışacak olması yeni meslektaşlarımızın serbest eczacılık alanında hem deneyim kazanmasına hem de meslek etiğinin yeniden ihsas edilmesini sağlayacaktır.

Yıllardır çekişmesi verilen ve yetki karmaşası içerisinde olan muvazaa ile ilgili etkin mücadelemizin sonucunda bu yasada en ağır şekilde cezalandırılıyor olması bir noktada eczanelerin yalnızca ticaret yapan birer işletme olmadığının, eczacının aldığı eğitim ile birlikte bilgi birikimi de değerlendirip, kendi sermayesi ile iş yaptığının yasal güvencesi olacaktır.

Eczanede satılacak ilaç dışı ürünlerin skalasının genişletilmesinin sorumluluk ve yetkisinin yalnızca eczacıya verilmiş olması serbest piyasa koşullarında denetimsiz bir şekilde satılarak halk sağlığını tehdit eden birçok ürünü belki de doğrudan ortadan kaldıracaktır.

Zira Tarım ve Köy İşleri Bakanlığından ruhsatlandırılarak gıda takviyesi adı altında internet ortamında bile satılan birçok ürün belli bir denetime tabii tutulduğunda yüksek oranda yarardan çok zarar sağladığı ortaya çıkacaktır. Örnekse, yıllardır piyasada mevcut bulunan zayıflatıcı ürünlerin ciddi yan etkileri ortaya çıkmış hatta onlarca yüzlerce ölüm nedeni olarak kayıtlara geçmiştir.

Mesul müdür atama koşullarının yeniden güncellenmiş olması gerçekte gereksinimi olan meslektaşlarımızı sorumluluk açısından rahatlatacaktır.

Yasayla birlikte ilk kez tanışacak olduğumuz ciroya ya da reçete sayısına göre yardımcı eczacı çalıştırma zorunluluğuyla ilgili bazı endişelerim var.

Şöyle ki;

Bu rakamlar belirlenirken eczane gerçeklerini göz önünde bulundurarak hem eczane sahibi eczacıyı zora sokmayacak hem de çalıştırılacak yardımcı eczacı ya da eczacıları tatmin edecek bir sistem oluşturulabilmeliyiz.

Yalnızca ekonomik tarafını bile düşünecek olursak; sürekli düşen ilaç fiyatları eczane cirolarını ciddi oranda aşağıya çekmiştir. İlaçta kademeli karlılık olsa da ilaç firmalarının ticari iskontolarını kaldırması, azalan mal fazlaları ve vadelerin geri çekilmiş olması kendiliğinden eczanelerimizi zora sokmuştur.

B Grubu reçete ortalaması 15-17 TL aralığına kadar gerilemiştir. Çoğunlukla ASM ve acil poliklinikten reçete karşılayan bir eczanenin benim bölgemde reçete ortalaması 1200-1500 aralığında olup %70 in üzerinde B Grubunu içermektedir

Sıralı-kotalı dağıtım ve A gurubu reçete potansiyelinin düşük olduğunu göz önüne alırsak eczane cirosu 25.000 TL civarındadır. Zaten son birkaç ay içerisine göz atıldığında da bölgemdeki eczanelerin neredeyse %50’den fazlasının cirosu 30.000 TL civarındadır. Bu ciro ile birçok meslektaşımın eczane giderlerini karşılayabilmesi mümkün gözükmemektedir.

Gelelim yüksek cirolu eczanelere; 4. ve 5. kademe ilaçların yoğun çıkışı olan bu eczaneler ortalama %15’in altında kar marjları ile çalışmakta olup fazla ciro yapıyormuş gibi görünse de kazanç açısından hiç de öyle değildir.

Bu anlamda yapılacak olan yönetmeliklerin güncel eczane gerçeklerine uygun olmasına özen göstermeliyiz. Ayrıca eczacı istihdamının yalnızca serbest eczanelerle kısıtlı kalmış olması hem kamunun hem de ilaç üreticilerinin yükünü biz serbest eczacılara yüklemiştir.

Değerli meslektaşlarım, yasamız çıktığı için gerçekten mutluyum bunda emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Tamamı iyi niyet ve büyük emekle hazırlanmış olan bu yasa bundan sonra da günahı ve sevabı ile bizlerin olacak.

Ancak benim ve bizlerin asıl sorunu en erken önümüzdeki beş yıl içerisinde meyvelerini alacağımız bu yasa ile bizlerin beş yıl sonrasında hala eczacılık yapabiliyor olmamızı sağlıyor mu?

Değerli Başkanım Sayın Erdoğan ÇOLAK’ın 2009 yılında eylemlilik sürecinde kullandığı beni çok heyecanlandıran bir sloganı vardı. Bu sloganda ‘ ECZANELERİMİZ YANGIN YERİ’ diyordu Sayın Başkanım.

Evet o günde olduğu gibi bugün de buna yürekten katılıyor, hatta haykırmak istiyorum. Değerli arkadaşlarım ‘ECZANELERİMİZ GERÇEKTEN YANGIN YERİ’

Türkiye’de herhalde yalnızca ilaç, enflasyondan sürekli olumsuz etkileniyor. 2005’ten bu yana tüm giderlerimiz artarken ilaçtaki yaklaşık % 65’lik fiyat düşüşü eczanelerimizi eriterek borç batağına sürükledi. Bir çok meslektaşım kredi ile tanıştı. Eskiden bankacılar eczanelere sık uğramazdı. Neredeyse gün aşırı banka müdürleri ve kredi servisi uzmanları bizleri ziyaret ediyor.

Değerli arkadaşlarım atar damar kesilmiş ise ne kadar kan transfüze ederseniz edin o hastayı kurtaramazsınız.

İşte bu gerekçe ile bizlere, yani yöneticilere düşen; acil alınması gereken önlemleri gözden geçirmeliyiz. Ticari olarak yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya olan mesleğimizi sürdürülebilir bir hale getirmenin akılcı yöntemlerini geliştirmeliyiz.

3,5 yıl için yaptığımız SGK sözleşmesi ve geri ödeme koşulları, daha önce olduğu gibi, global bütçeyi denkleştirme adına kuşa çevrilmemeli ve global bütçenin de sarf edilen kutu başına ilaç, doktora gitme sıklığı ve reçete sayısına göre yeniden güncellenmesini sağlamalıyız. Sağlıkta tasarrufun yalnızca ilaçtan yapılmasının doğru olmadığını yöneticilere anlatabilmeliyiz.

Değerli meslektaşlarım, unutulmaması gereken asıl konu halk sağlığından sorumlu olan bizlerin de sağlığı önemlidir. Eczacının düzgün ve kaliteli hizmet verebilmesi için çoğumuzun tek geçim kaynağı olan eczanelerini sağlıklı işletebilmeleri ile mümkün olacaktır.

Önümüzdeki süreçte, stok zararlarından başlamak üzere kaybettiğimiz ticari iskontolar ve ilaç karlılık oranlarının yeniden düzenlenmesini sağlayarak en azından insanca yaşayacak kadar para kazanabilmeliyiz.

Bu durumda parasal sorunu olmayan meslektaşlarımızla, mesleğimizin geleceğini daha kolay şekillendireceğimize yürekten inanıyor, sizleri bölgem ve kendi adıma saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Ecz. Ali Orkun ERCENGİZ

54. Bölge Burdur Eczacı Odası Başkanı

BURDUR ECZACI ODASI

BURDUR ECZACI ODASI